top of page

DÜNYA'NIN SON SAVAÅžI

Fuat Sağıroğlu

Tasavvufi Bilim Kurgu Roman

Tasavvufi Bilim Kurgu türündeki Dünya’nın Son Savaşı, GOA Yayınları’ndan okuyucularıyla buluÅŸtu. Roman, türünün ilk örneÄŸidir.

​

Ä°nsanoÄŸlunu ve insanlığı savaÅŸlar üzerinden sorgulayan Dünya’nın Son Savaşı, evrene dair merak ettiklerimizi, sahip olduÄŸumuz bir derya olan tasavvuf ile anlamaya ve anlatmaya çalışıyor.

​

Ä°nsanoÄŸlu; kara, deniz ve havadan sonra uzayı da, bir çatışma haline dönüÅŸtürmeyi baÅŸarıyor. Fuat SağıroÄŸlu’nun ikinci kitabı olan roman, akıcı anlatımı ve soluksuz temposuyla okuyucularına yaÅŸadığımız dünyanın sürüklendiÄŸi sonu çarpıcı bir ÅŸekilde aktarıyor.

​

Arka Kapak Metni :

 

Dünya’da iyi ÅŸeyler de oluyordu. Ä°yilik, emek ve cesaret ister. Cesur ve iyi insanlara ihtiyacın olduÄŸu bir zamandaydık. Kötü olmaksa kolaydır. Kötülük durmuyor, üstümüze doÄŸru kol kol yürüyordu.

​

Kötülük, kimden ve nereden geldiÄŸi belli olmasa da, tüm kötü düÅŸüncelerden ve negatif enerjilerden beslenir. Öyle bir ÅŸeydir ki, içinize attığınız her endiÅŸe, korku ve öfke bile bunu büyütür. Ä°yilerin kötüler hakkındaki karamsarlıkları ve düÅŸmanlıkları bile kötülüÄŸe yarar. Kötü fikirler, kötücül duygular bir sis gibi yayılır.

​

Tam bunları düÅŸünürken usulca yanıma sokulan bir insan dostum çekinerek, sordu.

​

“Peki iyilik mi kazanacak, kötülük mü?”

“Hangisini beslersek, o...”

 

Kitap Künyesi   :

Yayınevi            : GOA Yayınları

Türü                   : Tasavvufi Bilim Kurgu Roman

Sayfa Sayısı       : 226

Kapak                : Ciltli

Fuat SağıroÄŸlu’nun ilk kitabı AÅŸk Burada Çekmiyor, günümüzde teknolojideki ve iletiÅŸimdeki geliÅŸmelerin aÅŸka olan etkileri üzerine kaleme alınmış bir romandır.

 

Arka Kapak Metni:

  

Kafası tavan arası gibiydi Göksenin’in; karışık ve darmadağın… Neyin nerede olduÄŸu belirsiz... Neyin nereye ait olduÄŸu da... Çocukluk oyuncaklarının, hatıra defterlerinin ve kırık bebeklerle kalplerin nereye konulduÄŸu belli olmayan bir tavan arası gibi…

 

Sadece Haluk ve Engin arasında kalmış deÄŸildi Göksenin; aÅŸk ile vicdan arasında da, su ve ateÅŸ arasında da kalmıştı. Daha nereye kadar nefes alabilirdi böyle?

 

Sahi içinde gizli olan ÅŸifre neydi? Nedensiz sevmek mi, nedenlerle sevilmek mi?

 

Yakasındaki melek yüzünü asmıştı artık. Parıldamıyordu. Kâbuslar, karabasanlar, çaput dolu aÄŸaçlar arkadaşı olmuÅŸtu. Bir savaşın orta yerinde kalmıştı. Kendi baÅŸlattığı bir savaşın. Ama bu, iki erkek arasında kalmakla tarif edilecek kadar basit bir ÅŸey deÄŸildi. DoÄŸru bildikleriyle yanlış yaptıkları arasında... Ä°yi kalpli olmakla kalbini yok saymak arasında…

 

Birine ‘Git’ demek, bir baÅŸkasına ‘YaÅŸa’ demek anlamına geliyorsa; birine ‘Kal’ demek, diÄŸerine ‘Öl’ demek deÄŸil miydi? 

bottom of page